15° Açık

Adı üstünde; Özelleştir-Me!

Ekonomi - Şubat 3, 2013 1:49 pm A A

Milletin kıymetli varlıkları elden çıkarken sadece Millî Gazete satmayın! Diye haykırmıştı hakkın ve halkın sesini duyun artık! Sayın başbakan bu özelleştirmeyi iptal etmek yetmez, satış zihniyetinden vazgeçin

 Elde ettiği gelirlere bakılınca resmen “para basan” ve Aralık ayındaki özelleştirmesinden sonra Maliye Bakanı tarafından “çok iyi fiyata gitti” yorumları yapılan köprü ve otoyolların özelleştirilme ihalesi iptal ediliyor.
 
Önceki akşam bir televizyon kanalında konuşan Başbakan Erdoğan, köprü ve otoyol ihalesinin iptal edileceğini belirterek, “Geliri düşük geldi. Daha yüksek beklentilerimiz var” derken, kamuoyu bu satışın ille de gerçekleşmesinin şart olup olmadığını sorguluyor.

Burak Kıllıoğlu

Önceki akşam bir televizyon kanalında ekonomiye ilişkin açıklamalar yapan Başbakan Erdoğan, ısrarla üzerinde durdukları özelleştirmeler konusunda yaptıkları yanlışı itiraf etti. 17 Aralık’ta gerçekleştirilen köprü ve otoyolların özelleştirilmesi ihalesini iptal edeceklerini söyleyen Erdoğan, “Otoyol meselesi, köprüler meselesini tekrar masaya yatıracağız. Daha yüksek beklentilerimiz var” açıklamasını yaptı. Bilindiği gibi, köprü ve otoyolların özelleştirilmesi ihalesini 5 milyar 720 milyon dolarla Koç-Ülker ve Malezyalı UEM Group’tan oluşan konsorsiyum almıştı.

Mesele ucuza gitmesinden de öte..

İhalenin yapıldığının ertesi günü, neredeyse tüm gazeteler ihaleden çıkan sonucu köprü ve otoyolların oldukça iyi bir fiyata satıldığı şeklinde verirken, Milli Gazete bu durumu “Ve güzelleşti özelleşti” manşetiyle duyurdu. Göreve geldiği 2002’den beri ısrarla Kemal Derviş’in hazırladığı IMF destekli ekonomik programı uygulayan hükümet, bu programın en temel ayaklarından olan özelleştirme sevdasından bir türlü vazgeçmiyor. “Babalar gibi satmak” olarak sloganlaşan bir anlayışla, para getirebilecek hemen her şeyi satış gündemine alan hükümetin yaptığı özelleştirmeler toplamı 38 milyar doları buluyor. Özelleştirmelerin başladığı 1986’dan beri yapılan özelleştirmelerin toplamı 45 milyar dolar olurken, bunun yaklaşık olarak yüzde 84’ünün AKP eliyle yapılması, hükümetin uyguladığı ekonomik programı da özetliyor.

Müflis tüccar misali…

Kötü yönetilen ama makyajlı verilerle iyi imajı verilen ekonomi ve hesapsız harcamalarla açık hedefi bile tutmayan bütçe açığının finansmanı gibi nedenlerle acil kaynağa ihtiyaç duyan hükümet, özelleştirmeden gelen paralarla ekonomideki açıkları kapatmaya çalışıyor. 10 yılı aşkın dev-i iktidarı dönemindeki özelleştirme toplamı, bütçedeki 1 senelik faiz ödemesinden biraz hallice olan hükümet, özelleştirmeden gelen paraların borç ve faizlerine gittiğini açıkça ifade ediyor. Sadece borç ve faiz ödemesini karşılayabilmek için bu ülkenin kıymetli ekonomik varlıklarını birer birer elden çıkaran AKP hükümetinin, artık yaptığı yanlıştan geri dönmesi gerekiyor.

Başbakan’dan sıcak para itirafı

Bir yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarını önemsemediğini iddia eden, diğer yandan ise bu kuruluşlardan gelebilecek en ufak “olumlu” habere odaklanan hükümetin “sıcak para” sevdası da sürüyor.

Başbakan Erdoğan, Moody’s’in not artırmamasına ilişkin olarak, “İdeolojik hareket edemezsiniz. Biz ne diyoruz ‘Verseniz de vermeseniz de yatırımcı Türkiye’nin güvenilir ve inanılır olduğunu biliyor. Şimdi fonlar da gelecek. Kredi kuruluşları itibar kaybına uğradı. Şimdi Türkiye bazı kredi kuruluşlarıyla ilişkisini kesti. Şimdi arkadaşlarımız Körfez’e gidiyor, ikili görüşmeler yapılıyor. Ben inanıyorum ki çok ciddi fonlar Türkiye’ye gelmeye başlayacak” diyerek, ekonominin finansmanı için dış kaynak peşinde koştuklarını itiraf etmiş oldu.

Milli Gazete’nin haklılığı tescillendi

Kamuoyuna “Cumhuriyet tarihinin Türk Telekom’dan sonra en büyük satışı” olarak yansıtılan ve hükümetin büyük bir “başarıyla” gerçekleştirdiği yönünde yayınlara neden olan köprü ve otoyolların özelleştirilmesine Milli Gazete ısrarla ve kararlılıkla karşı çıkmış, Türkiye’nin ekonomik varlıklarının haraç mezat satılamayacağını bir kez daha vurgulamıştı.  Köprü ve otoyolların özelleştirilmesinde ortaya çıkan rakamın düşüklüğü yanında, asıl olarak bu ülkenin ekonomik varlıklarının haraç mezat satışına karşı çıkan Milli Gazete’nin haklılığı, en azından fiyat anlamında da olsa tescillenmiş oldu.

Kim ezberden konuşuyormuş Sayın Şimşek!

Özelleştirme ihalesinin ardından “ucuza gitti” eleştirilerine Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eleştirenlerin ezberden konuştuğu şeklinde yanıt vermişti. Şimşek, “209 milyon dolarlık vergi ve faiz öncesi kâr kalıyor. Köprü ve otoyollar faiz ve vergi öncesi kârın 27 katına gitmiş. Ne kadar süreliğine? 25 yıllığına” şeklindeki açıklamasıyla satışın ne kadar da kârlı(!) olduğunu açıklamaya çalışmıştı. Bakan Şimşek’in hesabına göre, neredeyse alıcının zararına bir satış yapıldığı sonucu çıkarken, Başbakan Erdoğan’ın ihalenin iptaline dair son açıklaması Maliye Bakanı’nı tekzip etmiş oldu. Böylelikle, Maliye Bakanı Şimşek’in, özelleştirmeyi eleştirenlere karşı “ezberden konuşuyorlar” ifadesi de bir anda kendi aleyhine döndü.

Sattırmamaya devam!

Yaptığı 30’a yakın özel haberle şeker özelleştirmelerini kamuoyunun gündeminde tutan Millî Gazete’nin ısrarlı yayınları fayda vermiş ve şeker özelleştirmelerinde hükümet geri adım atmak zorunda kalmıştı. 2011 yılının Kasım ayında yapılan özelleştirme ihalesinde satılan B ve C portföyündeki 10 şeker fabrikasının satış işlemi, başkanlığını Başbakan Erdoğan’ın yaptığı Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından iptal edilmişti. Bu durumu “Sattırmadık” manşetiyle duyuran Millî Gazete, aynı kararlılığı köprü ve otoyol özelleştirmesinde de gösterdi ve ısrarla “3 maymunu” oynayan basına inat, milletin menfaatlerinin yanında yer aldı.Milli gazete

Bu haber 1663 kez okundu.
Ekonomi - 1:49 pm A A
BENZER HABERLER