Ilgın Doğa Sporları Kulübü “Söğütlü Mağaraları ve Şelalesi Etkinliği’ni” Düzenledi

Ilgın Doğa Sporları Kulübü (ıldos) başkanı Mehmet Karapınar yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.

” Ilgın Doğa Sporları Kulübü olarak gerçekleştirdiğimiz ‘’söğütlü mağaraları ve şelalesi etkinliği’’için araçla ala kavak mevkisine gidildi, ekibimiz buradan yürüyerek söğütlü mağarasına ulaştı fakat toprak zeminin kaygan olmasından dolayı kaya üzerindeki mağaralara tırmanış yapılamadı.Mağaraları görememenin üzüntüsüyle ayrılan ekibimiz söğütlü şelalesine doğru yürümeye başladı. Şelaleye ulaştıktan sonra şelale suyunun çekilmiş olmasından dolayı ekibimiz ikinci üzüntüyü yaşadı. Çam ve pelit ağaçlarının olduğu ormanda yaklaşık 4 saat yürüdükten sonra araçla Ilgına 3 km. uzaklıktaki Bizans dönemine ait olan Ilgın yer altı şehrini keşfe koyulduk, yer altı şehrine ulaşan ekibimiz burada tarihi bir yolculuğa başladı.

***

  Karapınar ; Ilgın’ın kültürel zenginliklerinden biri olan yer altı şehri  genellikle sığınma amaçlı olarak Bizanslılar döneminde tehlike anında halkın geçici olarak sığınmasını sağladığı binlerce kişinin kalabileceği bir yer ve  savunma sistemi  olarak yapılmış. Birçok oda ve tünel girişinden oluşan bu tarihi mekân yumuşak tüfün oyulmasıyla oluşturulmuş. Bazı odaları ve koridorları aydınlatmak amacıyla kandil ve mum koymak için küçük oyuklar yapmışlar. Tünellerde geçişi sağlamak amaçlı savaklar oluşturmuşlar, iki kat arasını birbirinden ayırmaya yarayan savunma amaçlı yaptıkları sürgü taşı bulunuyor.Bu taşı dışarıdan açmak mümkün olmuyor, sadece içeriden açılabiliyor ortasında yer alan delik kapıyı açma kapamaya yaradığı gibi arkadan gelebilecek düşmanı görmeye yarıyor, zamanımızın kapı delikleri gibi… Ama maalesef bu sürgü taşını da parçalanmış vaziyette bulduk, odalarda kazı çalışması yapmak isteyen yağmacılar tarafından bu hale getirilmiş. Bazı oda kısımlarında insan kemiğine rastladığımız mezarlık bölümü de vardı. Birçok özelliği ve tarihi geçmişi olan bu mekânımız Konya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü tarafından da tescil edilmiş. Yer altı şehrinin civarında yine muhtemelen o döneme ait bir su değirmeni varmış korumaya alınmadığından sonraları bu su değirmeni de hayvan besihanesine dönüştürülmüş ve yok olmuş. Dileğimiz Kültür ve Turizm Bakanlığının Bizans dönemine ait olan bu yer altı şehrini daha fazla tahribata uğramadan ve zamanla yok olup gitmeden ülke ve dünya turizm’ine kazandırmak olur.

***

 Kurucu Karapınar ; yapmış olduğumuz etkinlik ve keşiflerden dolayı ekip söğütlü mağaraları ve şelalesin de yaşadığı üzüntüyü tarihin derinliklerinde yolculuğa çıkarak mutluluğa dönüştürdü. Tüm katılımcı arkadaşlara teşekkür ederim dedi.”

***