Karış karış saTARIM

Yabancıya ‘Mülk’ satışı ‘Tarımsal’ alanlara da sirayet etti… Türkiye tarımsal üretimde kendine yeten bir ülke durumundayken, AKP’nin yürüttüğü tarım politikası nedeniyle, en temel tarım ürünlerinin bile ithal eden bir ülke konumuna geldi. Sürekli zarar eden ve bu yüzden ekim yapamayan Türk köylüsünün topraklarına ise yabancılar göz dikti. Yabancıya mülk satışının önünün açılmasının hemen ardından başlayan istila tarım arazilerine de sirayet etti. Son 7 ayda 6 milyon metrekare tarım arazisi yabancıların eline geçti.

Son yasalarla yabancılara peşkesin önü açıldı

18 Mayıs 2012’de yürürlüğe giren kanunla yabancıların Türkiye’de mülk edinmesinin önü açıldı. O tarihten itibaren yabancı uyruklu gerçek kişiler tarafından niteliği ‘tarla, bahçe, bağ, zeytinlik’ gibi tarım arazisi olan 1 milyon 969 bin 849 metrekare taşınmaz alındı. Yine aynı sürede yabancı şirketler, niteliği tarım arazisi olan 3 milyon 900 bin 366 metrekare taşınmaz aldı. Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 7 bin 377 yabancı gerçek kişi tarafından toplam 3 milyon 616 bin 557 metrekare olan  7 bin 433 adet taşınmaz edinildi.

Üreten ülkeden saman ithal eden ülkeye

Pancar üreticisinin beli “Nişasta Bazlı Şeker” ile kırıldı. Hayvan üreticisi “canlı hayvan ve et ithalatı” sonrası iflas bayrağını çekti. Süt üreticisinin kuyusu ise “süt tozu ithalatı”yla kazılıyor.  Tutunduğumuz tek dal olan tarımda da her gün geriye gidiyoruz. Türkiye tarımda kendi kendine yeten bir ülke pozisyonundayken ithalatçı ülke sınıfına geriledi. Tarımsal birçok ürünü ithal eden Türkiye tarihinde bir ilki de geride bıraktığımız hasat mevsiminde yaşadı. Kaba yem üretimi dibe vurunca farklı ülkelerden saman dahi ithal edildi. Bu veriler göz önünde bulundurulduğunda bu vatanın her karış toprağına dört elle sarılmalıyız.

Alıp gitmeyecekler ama onlar işleyecek

Yabancılara toprak satışının kolaylaştırarak, mütekabiliyet esasını kaldıran yasa meclise geldiğinde başta Başbakan olmak üzere AKP’liler “toprağımı alıp gidecekler” diyerek, yasayı yumuşatmaya çalışmışlardı. Son aylarda yabancılar tarafından alınan tarım arazilerine bakıldığında şu sonuç ortaya çıkıyor. Alıp gitmeyecekler ama topraklarımızı onlar işleyecek. Zamanla kendi toprağımızda çalışan ‘paryalar’ haline geleceğiz.

Yabancı sermayeli şirketler arazi topluyor

CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelttiği yazılı soru önergesini cevaplandıran Bayraktar, Tapu Kanunu ve Kadastro Kanunu’nda değişiklik yapan kanunun 18 Mayıs 2012’de yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:

”Kanun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yabancı uyruklu gerçek kişiler tarafından niteliği ‘tarla, bahçe, bağ, zeytinlik’ gibi tarım arazisi olan 1 milyon 969 bin 849 metrekare taşınmaz edinilmiştir. Yine aynı sürede yabancı sermayeli şirketler, niteliği aynı tarım arazisi olan 3 milyon 900 bin 366 metrekare taşınmaz aldı. Anılan kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 7 bin 377 yabancı gerçek kişi tarafından toplam 3 milyon 616 bin 557 metrekare olan 7 bin 433 adet taşınmaz edinilmiştir” Bayraktar, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yabancı tüzel kişiliklerin taşınmaz ediniminin bulunmadığını da bildirdi.

Arazilerimiz adım adım el değiştiriyor

Yunanistan’ın yüzölçümünün iki katı tarım alanına sahip olan Türkiye, Yunanistan ve ABD’den pamuk, fındık, Rusya’dan buğday, Fransa’dan arpa, Mısır’dan pirinç, Ukrayna’dan mısır, Sri Lanka’dan çay, Çin’den sarımsak ithal eder hale geldi. Haliyle yerli üretici dış pazarlara karşı korunmayınca, artan maliyetler ithalatı patlattı. Türkiye zengin ve verimli topraklarını kullanmayınca, köylü geçim için çareyi topraklarını satmakta buldu. Daha şimdiden satılan tarım arazilerini metrekaresi ürkütücü boyutlara ulaştı. /Milli gazete