Ilgın’lı FETÖ mağduru polis yaşadıklarını anlattı

Yaşadıklarını anlatan Fatih Taş (25), lise sınavlarına hazırlanırken, “öğrencilerle birebir ilgileniyorlar” diye bilindiği için ailesinin tercihiyle FETÖ’nün dershanesine başladığını söyledi.
Dershane yöneticileri ve öğretmenlerin, ailesi zengin olan ve başarılı çocuklar dışındaki öğrencilere ilgisiz davrandığını gördüğünü dile getiren Taş, bu süreçte cemaate karşı fikirlerinin değişmeye başladığını ifade etti.

Dershaneden ayrıldıktan sonra bu yapı ile ilişkisini kestiğini aktaran Taş, şöyle devam etti:

“Üniversiteye devam ederken polis okulu sınavlarına girdim, 2013 yılında Trabzon PMYO’yu kazandım. İntibak eğitimini başarıyla tamamladım. Okula başladığımda her şey normaldi. Çarşı iznine çıktığımda durum değişmeye başladı. İzinlerde okulun önüne ‘abi’ diye nitelendirilen sivillerin geldiğini ve öğrencilerle görüştüğünü gördüm. Durumdan kuşkulandım ve araştırmaya başladım. Çünkü orada tek sorumlu devletin yetkilileridir. Üstlerim dışında hiç kimseyi sorumlu kabul etmedim. Fakat okulun geneli bunu kabul etmişti. Komiserler, emniyet müdürleri sürekli o kişilerle fikir alışverişinde bulunuyordu. O kadar işin içindelerdi ki sınıf başkanı dahi onların onayladığı kişiler oluyordu.”

– “Öğrencilerin tek kaynaktan beslenmesi isteniyordu”

Okula sadece Zaman ve Bugün gibi gazetelerinin geldiğini, televizyonda da haber saatinde Bugün ve Samanyolu’nun izletildiğini belirten Taş, “30 Mart seçimlerinden önce başka haber kanallarını izleyince, okul mümessili bunları uydudan sildi. Öğrencilerin tek kaynaktan beslenmesi isteniyordu. Dershane tartışmaları sırasında sınıf komiserleri derslerde ‘hükümet neden dershaneleri kapatıyor, oralarda terörist mi yetiştiriliyor?’ diye sürekli siyasi konuşmalar yapıyordu. Bundan hep rahatsızlık duyuyordum.” diye konuştu.

Derslerde bir öğretim görevlisinin Fetullah Gülen’in videolarını seyrettirdiğine işaret eden Taş, şunları kaydetti:

“Aynı öğretim görevlisi derste ‘Geçmişte Said Nursi’ye yapılan zulmü şimdi hükümet hizmet hareketine yapıyor’ dedi. FETÖ’nün propagandasını yapmaya başladı. Sınıf komiseri devletin yanında gibi görünüyordu. Güvenerek yanına gittim ve ‘Burada olup bitenlerden rahatsızım. Bunları BİMER’e yazacağım’ dedim. İki gün sonra ‘üstten aldığım emirle seni okulun psikoloğuna sevk ediyorum’ dedi. Psikolog bana ‘senin hiçbir şeyin yok, bunların taktiğidir. Önceki dönemlerde de kendilerine biat etmeyen öğrencileri bu şekilde harcadılar. Seni hastaneye sevk edersem kendi doktorlarını hazırlamışlardır. Rapor verip okuldan atarlar. Seansları zamana yayıp, seni hastaneye sevk etmeyeceğim’ diyerek yardımcı oldu.”

– “Zulme tahammül edemez hale geldim”

Taş, bu süreçte FETÖ’ye karşı açık şekilde dik durduğu için kendisine fiziksel ve psikolojik baskıların devam ettiğini ifade etti.

17-25 Aralık’tan sonra okula atanan yeni müdürü kendisine yakın hissettiğini ifade eden Taş, farklı bir konu için sınıf komiseri ile müdürün yanına gittiklerinde, müdürün okulda kimlerin Paralel Yapı’ya yakın olduğunu sorduğunu anlattı.

Müdüre, sürekli söz konusu yapının propagandasını yapan hocalar ve komiserlerin isimlerini söylediğini bildiren Taş, “Psikolog ile seanslarım sürerken, uygulamalı bilgisayar dersi bütünleme sınavına girdim. Bir öğretim görevlisi sınav yapan hocanın yanına gelerek ‘Eğitim Şube Müdürünün emri var, bu öğrenci sınıfta kalacak’ dedi. Bu konuşmaya şahit olduktan sonra, yapılan zulme artık tahammül edemez hale geldim. Yanlarına gidip ‘Bu yaptığınız insanlık mı? Zerre kadar şerefiniz varsa çekin vurun silahla’ dedim. Alaylı şekilde ‘Sınıfta kaldın, git sonraki dönem gel. Seni artık Başbakanın kurtarsın’ dediler.” ifadelerini kullandı.

“Durumu ilettiğimiz okul müdürü, toplantı salonunda bu kişileri toplayıp konuştu. Çıkışta ‘Buradan pılını pırtını topla, defol git’ diye hakaret ettiler” diyen Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“BİMER’e yaptığım şikayetin ardından istihbarattan evimize gelip benden ve ailemden bilgi aldılar. Babama ‘bu çocuğu burada yaşatmazlar. Götür, Ereğli’deki polis okuluna kaydettir’ denildi. Ereğli’ye kaydım alındı. Gittiğimde oradakiler neden Trabzon’dan geldiğimi biliyordu. O yapıya mensup kişiler tarafından burada da baskıya maruz kaldım. ‘Bunun psikolojisi bozukmuş’ diye konuşuyorlardı. Okul yönetiminin sevk ettiği hastane, ‘hiçbir psikopatolojik rahatsızlık yoktur’ diye rapor verdi. Raporu aldıktan sonra güvenim daha da arttı. Fakat Trabzon’daki FETÖ mensupları boş durmadı. ‘Amir ve üstlerine saygısızlık yaptı’ diyerek okuldan atılmam için rapor gönderdiler. Okul bu raporu işleme aldı. Başka seçeneğim kalmamıştı, istifa ettim. Aynı zamanda tazminat ödemek zorunda kaldım.”

Taş, okuldan ayrıldıktan sonra ülke için faydalı olduğuna inandığı sivil toplum kuruluşları ve derneklerde gönüllü faaliyetlerde bulunduğunu, hayatı boyunca devleti ve milletin birliği için sonuna kadar mücadele edeceğini vurguladı.

Kaynaklar; konyaline.com/Rasyönelhaber.com