15° Kapalı

Bu Seçimlerde Baraj Yok SAADET MECLİSTE

Kategorisiz - Haziran 20, 2018 12:16 pm A A

Faiz sömürüsü altında eziliyoruz

Saadet Partisi Konya Milletvekili Adayı Mustafa Özkafa, “Şu anda acil ödenmesi gereken 450 milyar dolar borcumuz var ve Maliye Bakanımız seçimden sonra halkın boğazını sıkacaklarını ifade ediyor. İş başına geldiğimizde faizin kökünü kazıyacağız” dedi

Saadet Partisi Konya 1. sıra Milletvekili Adayı ve Konya Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Mustafa Özkafa, Merhaba Gazetesi Haber Müdürü Hâlid Şen’in sorularını yanıtladı. İlçelerdeki seçim çalışmalarındaki izlenimlerini ve vatandaşın dertlerini aktaran Özkafa, yaşanan ekonomik sıkıntının sebepleri ve çözüm önerileri hakkında açıklamalarda bulundu.

Saadet Partisi’ni diğer partilerden ne ayırıyor? Vatandaş neden diğer partiler yerine Saadet Partisi’ne oy vermeli?

Bizim Saadet Partisi olarak hem söylemde, hem de fiiliyatta çok özel özelliklerimiz ve icraatlarımız var. Biz bunları söyledik ve icraatta da yaptık. Biz 1969 yılında ismini Milli Görüş olarak koymuş bir görüşün son partisiyiz. Milliliğin şu andaki tarifi şudur; Güçlü olacaksınız. Eğer güçlü olmazsanız, şu anki Müslüman ülkelerin başına gelenler gelir. Haksız olanlar gücü eline geçirdiği anda, Erbakan Hocamızın tabiri ile bir azgın at gibi her tarafı çifte atar, kan ve gözyaşına neden olur. Güçlü olmanın yolu ilim irfan teknoloji, iman inanç ve akıl ile yoğrulmuş bir güçlülükle olur. Ak Parti ile en önemli farkımız mesela dış politikadadır. Ak Parti, ABD, AB ve benzeri ülkeler ile büyük çapta münasebetlerin içine girdi. 1-2 yıl evvele gitmeden söyleyeyim. Ak Parti 20 gün önce seçim beyannamesini açıkladı. Dış siyaset bölümünde orada aynen şu cümleler yazılı idi; ABD bizim vazgeçilmez müttefikimizdir, ne pahasına olursa olsun bu müttefikliği sürdüreceğiz”

HALKIN BOĞAZINI SIKACAKLAR

Biz Milli Görüş olarak buna hayır diyoruz. Biz ABD ile harp edelim demiyoruz, bizim de bölge ülkeleri ile birlikte ciddi bir gücümüz var. Kimse zahiri gücüne güvenmesin.  Yine aynı seçim beyannamesinde “Nihayi hedefimiz AB’ye tam üye olmaktır” deniliyor. Hadi buyurun olun! Başka bir formül üretmemiz lazım. Bölge ülkeleri ile güçlü ittifaklar kurmamız lazım. İşte D-8 budur. Biz D-8’i bunun için kurduk. Kurarken de Müslüman ülkelerde birlik olunabilir mi diye korku ve soru işareti vardı ama biz bu korkuları yıktık. Diğer bir temel farkımız, faize dayalı ekonomiden hiçbir ülkeye hayır gelmez. Bizzat hükümetlerin kendi açıkladığı verilerden görüyoruz ki ülkemiz korkunç bir faiz sömürüsü altında ezilmektedir. Vatandaşımızın bundan haberi yok. Bu aldatmacayı 15 yıl boyunca “IMF’ye borcu ödedik” diye sürdürdüler. IMF’ye ödenen borç 15-20 milyar dolar civarındadır. Şu anda acil ödenmesi gereken 450 milyar dolar borcumuz var ve Maliye Bakanımız seçimden sonra halkın boğazını sıkacaklarını şöyle ifade etti; “Finansal sıkılaştırma politikalarımızla tüketim törpülenecektir”  Elimize törpüyü alacağız, yediğinizi içtiğinizi törpüleyeceğiz’ diyor.

İlçe gezilerindeki izlenimleriniz nelerdir?

İlçe gezilerimiz de gördüm ki halkımız, Diriliş, Abdulhamit  gibi tarihi dizilerle halkımız kendini kahraman zannediyor. Bu diziler izlenebilir, tarih şuuru verilebilir ama bunun içine batıp kalırsanız, paranız 6-7 misli değer kaybeder. Paranız güçlü ise güçlü olursunuz. Ordunuz güçlü ise güçlü olursunuz. Ordumuzun iman gücü, tarihi gücü var ama aynı çapta silah ve teçhizatınız olması lazım. Son zamanlarda bir takım askeri teçhizat yapılabilir ama gücünüzün evrensel bir güç olması lazım. Dünyada ilk 100 üniversite açıklandığı zaman sizin de içinde olmanız lazım. Maalesef üniversite sayımız artıyor ama 550 bin öğretmen adayımız maalesef atama bekliyor.  Bir Alman otomotiv firmasında 300 bin kişi çalışıyor, 60 milyar Euro ciro yapıyor, bu 300 milyar TL yapar, bu da bizim devletimizin bütçesinin yarısı. Özetle silah, ekonomik gücünüz ile, markalarınız ile güçlü olursanız, sözünüz geçer, halkınız da müreffeh olur. Milli Görüş’ün gücü bundan geliyor. 45 sene önce Konya’ya Milli Görüş, TÜMOSAN’ı yaptı. O zaman bu yatırımı yapmak çok zor bir şey. Hayaldi. Biz dış güçlerin oyuncağı olamayız prensibi ile çalışıyoruz.

Açıklanan rakamlarda ülkenin yüzde 7 büyüdüğü, dünyada en hızlı büyüyen ülke olduğumuz söyleniyor. Buna ne diyeceksiniz?

Aldığınız borcu büyümeye yazar ve buna büyüme diye yazarsanız buna kargalar dahi güler. Dışarıdan borç alıyorsunuz, alıp satıyorsunuz, yiyip içiyorsunuz, buna da büyüdük diyorsunuz. Öderken ne yapacaksınız? Türkiye’de en büyük sömürü faiz sömürüsüdür. Son 2 ayda 13-14 şeker fabrikası satıldı elde edilen gelir, 5 milyar liradır. Bu Türkiye’nin 17-18 günlük faiz gideridir. Mart ayında 9,5 milyar faiz ödemişiz. Bu korkunç bir tablo. 50 yılda yapıp bir ayda satıyoruz. Her ay ödemeniz gereken faiz tutarı için 30 şeker fabrikasını nasıl bulacaksınız?  71 milyar dolar özelleştirmeden dolayı mal satıldı. Konya’ya hızlı tren yapıldı, ne güzel. Bunun maliyeti 1 milyar küsurdur. Seydişehir Alüminyum tesisi, Oymapınar Barajı ile bu dönemde satıldı. TÜMOSAN satıldı, Ilgın Şeker Fabrikası, MEDAŞ satıldı. 45 sene önce Konya’ya TÜMOSAN kazandırılan bu şehre, 45 senede TÜMOSAN ayarında 10 fabrika yapmak gerekmez miydi? Motorinin rafineriden çıkış fiyatı 1,79 TL. Pompa fiyatı 5,79 TL. Rahmetli hocamız şunu anlatırdı; yediğimiz içtiğimiz, kullandığımız her şeyin, üçte biri faiz, üçte biri haksız vergi, üçte biri kendi değeridir. Bu motorin nasıl olur da 1,79’a mal olurken 5,79’a satarsınız? Dünyanın en pahalı eti bizde. Avrupa’da 20-25 liraya et satılıyor. Canlı hayvan aldığımız ülkelerde 15-17 lira. Bunda bir terslik var. Devlet egemen güçlere borçlanıp faiz ödediği için o pompanın içine 2 lira faiz 2 lira da haksız vergi koyuyor.

Devlet sadece yol, hastane yapar, üretime katılmaz deniliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Devlet çok istisnai, hayati yatırımları özel sektörle yapabilir. Devlet, ülkenin istikrar içinde gitmesi ve üretim yapması için gerekli vasatı hazırlar. İlçe gezileri yapıyoruz. İlçelerde çoğunlukla tarım ve hayvancılık yapılıyor, küçük sanayiler var. Fakat Konya’nın merkezini çıktığınızda ana geçim unsuru tarım ve hayvancılık. Motorini 6 TL’ye satarsanız ağız tadı ile tarım ve hayvancılık yapamazsınız. Sonucu, Bulgaristan’dan saman, Sırbistan’dan et ithal ediyorsunuz. Dünyanın en pahalı eti Türkiye’de. Öyle hamasi bir atmosferdeyiz ki, büyük laflar, atışmalar var. Hangi bir derdimizi anlatalım bu kısa sürede… Eğitim sisteminin halini biliyorsunuz. 17 yıl bir memleket evladı tahsil görecek. Öğretmen, veteriner olacak fakat iş yok, iş bekliyor.

Saadet Partisi’nin çözümü ne olacak?

Cumhurbaşkanı Adayımız Temel Karamollaoğlu, tüm gayretleri için Cumhurbaşkanlığı için çalışıyor. İkinci hedefimiz ise Mecliste son derece güçlü bir grup ile yer almak. Bunu da seçim gezilerimizde görüyoruz ki, bu seçimde baraj sorunu da olmadığı için vatandaşlarımız partimize ilgi gösteriyoruz. Güçlü bir grupla mecliste yer aldığımız zaman ilk yapacağımız iş, 1,79’a mal olan motorini üreticimize, esnafımıza, çiftçimize 3 liradan fazla satamayız. Biz hükümet olduğumuz zaman daha önce yaptığımız gibi havuz sistemini kurup, faizin kökünü kazıyacağız.

Vatandaşımızdan şu soru geliyor. Mustafa Özkafa belediyeyi sıfır borçla bıraktı, şu anda da 700 milyon liradan fazla olduğu söyleniyor. Bu doğru mudur?

İspat etmek mümkün. 2004 yılında şu espriyi yapmıştık. Ankara’ya pek çok kuruluşa gittik geldik. Ama bir kuruluşun yerini hiç bilmezdim, belediyelerin borç aldığı İller Bankası Müdürlüğü. Hiçbir yerden 15 yıl boyunca 1 kuruş borç almadık. Bizim kaynaklarımız bize yeter diyoruz biz. Zaman içinde anlayışların nasıl değiştiğini gördük, şimdi ülkemizin içinde bulunduğu borç batağını görüyorsunuz.

Son olarak seçmenlere neler söylemek istersiniz?

Bu seçim tarihi bir seçimdir. Ülkemiz son derece mühim bir zaman diliminde seçime gidiyor. Saadet Partisi, Milli Görüş, şehrimize ve ülkemize zamanında en güzel hizmetleri yapmıştır. Saadet Partisi’nin kazanması demek, yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünya için hayati bir önem arz etmektedir. Bu seçimlerde Saadet Partimize halkımızın büyük teveccühünü, ilçelerimizde, beldelerimizde görüyoruz. İnşallah 24 Haziran’da yepyeni bir dönem başlayacak.

MUSTAFA ÖZKAFA KİMDİR?

1959 yılında Konya’da doğan Mustafa Özkafa, yüksek öğrenimini Selçuk Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi’nde yaptı ve Harita Mühendisi olarak mezun oldu. Mezuniyetini müteakiben bir süre öğretmenlik ve serbest mühendislik yaptı. Siyasi hayatına Refah Partisi ile başlayan Özkafa, partinin değişik kademelerinde görev yaptıktan sonra, Refah Partisi Selçuklu İlçe Başkanlığı görevini üstlendi. 1989 Mahalli Seçimlerinde Refah Partisi tarafından Karatay İlçe Belediye Başkanlığı’na aday gösterilen Özkafa, yüzde 46’lık bir oy yüzdesiyle Karatay Belediye Başkanlığı’na seçildi. Bu görevdeyken ortaya koyduğu başarılı çalışmaları ve sevilen kişiliği sayesinde halk tarafından 1994 yerel seçimlerinde yüzde 65 gibi bir rekor oy oranı ile yeniden aynı göreve seçildi. Özkafa, 18 Nisan 1999 seçimlerinde yine büyük bir oy oranı ile Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçildi. 1 dönem Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Mustafa Özkafa, evli ve beş çocuk babasıdır.

Kaynak: Faiz sömürüsü altında eziliyoruz

 

Bu haber 1675 kez okundu.
Kategorisiz - 12:16 pm A A
BENZER HABERLER