16° Kapalı

Bitki çayları şifa deposu

Ilgın Gündemi - Ocak 16, 2017 12:09 pm A A

Kan şekerini düzenlemeden sakinleştirmeye, yağ yakmadan mikroplara karşı savaşmaya, depresyondan mide bulantısına birçok faydası bulunan bitki çayları diyet sürecini de destekliyor.

Vücuda önemli faydaları bulunan bitki çaylarının yeterli miktarda tüketilmesi gerektiğini ifade eden Dilek Şifalı Bitkiler işletme sahibi Haydar Dilek, günde 2-3 fincandan fazla bitki çayı içmenin tansiyon problemine yol açabileceğini söyledi. Bitki çaylarının bir şifa deposu olduğunu kaydeden Dilek, “Kültürümüzde şifalı otların bolca bulunması, çocuktan büyüğe herkesin bitki çayı kullanımının artmasına neden oldu. Her besin gibi bitki çaylarının da vücuda büyük faydaları bulunuyor. Ancak bitkilerin içerdiğindeki bazı maddelerin fazla tüketilmesi de zarara yol açabilir. Bu yüzden tüketirken miktar ve demleme sürelerine dikkat etmek önem taşıyor. Fazla tüketme durumunda toksik etkiye neden olabileceği gibi demleme süresini de ortalama 3-5 dakikada tutmak gerekiyor. Öte yandan günde 2-3 fincandan fazla bitki çayı içmek, tansiyon problemine de yol açıyor” dedi.

MİKROPLARA SAVAŞ AÇAN IHLAMUR ÇAYI

Soğuk algınlığı ve gribin en geleneksel tedavi yönteminin ıhlamur çayı olduğunu kaydeden Şifacı Dilek, “Bu hastalıklara karşı bağışıklık sistemini kuvvetlendirmenin yanı sıra öksürük için de kullanılan iyi bir destekleyici niteliğindedir. İçeriğiyle boğazda oluşan tahrişleri önlerken, ağrı kesici ve iltihap giderici etkisiyle tahrişlerin onarımına da yardımcı oluyor. Yatıştırıcı özelliğiyle de strese karşı etkili ve ayrıca hastalık durumunda terletici etkisiyle rahatlatıyor. İdrar söktürücü özelliğe sahip ıhramur çayını 6 aydan büyük bebekler dahil her birey rahatlıkla tüketebiliyor” diye konuştu.

DEPRESYONA KARŞI PAPATYA ÇAYI

Papatya çayının sinirleri yatıştırıcı ve sakinleştirici etkisiyle doğal antidepresan olarak adlandırıldığını aktaran Dilek,

“Strese bağlı uyku problemleriyle savaşarak uykusuzluğun önlenmesinde yardımcı oluyor. Özellikle kadınların regl döneminde yaşadığı gerginlik ve adet sancılarının yatıştırılmasında fayda sağlıyor. İçeriğindeki alfa bisabolol ve azulene sebebiyle ülser, mide yanması gibi mide rahatsızlıklarına karşı iyi geliyor. 6 aydan büyük bebeklerde gaz spazmlarının önlenmesinde kullanılabiliyor. Papatya çayında dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta; papatya çeşitlerinin birçoğu zehirli olduğu için, çayın yapımında kullanılacak kurutulmuş papatyalar güvenilir yerlerden alınmalıdır” dedi.

MİDE BULANTISINA NANE ÇAYI

Nane çayının antioksidan özelliğiyle virüs, tümör ve bakterilerle savaşarak vücudu koruduğunu kaydeden Dilek, şunları söyledi:

“Yatıştırıcı etkisiyle mide yanması, mide bulantısı gibi durumlarda olumlu etki yaratıyor. Reflü hastalarında mide ekşimesini azaltıyor. İçeriğinde bulunan uçucu bileşenlerle boğazın yumuşamasına ve kuruluğun giderilmesine yardımcı oluyor. C,B1,B12 gibi yoğun vitamin içeriğiyle vücuda dinçlik sağlayan ve bağışıklığın destekleyen bitki çaylarının baş tacı olarak nitelendiriliyor. Antioksidan yapısıyla enfeksiyonlara karşı bedeni koruyor. İçeriğiyle etkin bir kan temizleyicisi ve raşitizm ilacı olarak görülüyor. Kronik yorgunluğu olan bireylere enerji veriyor. A vitamini ve karotenoid içeriğiyle göz sağlığını koruyor. sinde bağışıklığı kuvvetlendiriyor. Soğuk algınlığı durumlarında hem bakteri çoğalmasını engeller hem de öksürüğün giderilmesine yardımcı oluyor. Buharının solunması durumunda sinüslerin ve akciğerin temizlenmesine de destek veriyor. İshalin azaltılmasında ve mide kramplarında etkin. Asetilkolini parçalayan enzimi yok etme özelliğiyle hafızayı kuvvetlendirerek, beyin gelişimini destekliyor. Fakat östrojen içeriğiyle ergenlik öncesi çocuklar için ve kasılmalara neden olduğundan hamilelik döneminde kullanılmaması öneriliyor. Melisa çayı ise yatıştırıcı içeriğiyle düşük ve orta depresyon tedavisine iyi geliyor. Bunun yanı sıra hazımsızlık, gaz, şişkinlik, kolik gibi sindirim sistemi sorunlarının giderilmesine yardımcı oluyor. Yapraklarında bulunan uçucu yağ sayesinde virüslerle savaşmada ve özellikle uçuk virüsünün üzerinde etkin rol oynuyor. İçerisinde bulunan maddelerden biri olan rozmarinik asitin beynin öğrenme ve algılama işlevlerini artırmada yardımcı oluyor.

Bu haber 1072 kez okundu.
Ilgın Gündemi - 12:09 pm A A
BENZER HABERLER